Pazartesi, Şubat 11, 2008

Zavallı


Gelen geçenleri bir bir sıraya dizdim yine. Yine sana bir yer bulamadım. Yine yerin hazır sanmıştım meğer arkalara saklamışım. Sesimi duyuyor musun? Sana sesleniyorum. Hala sağda solda bildiklerinden kalanlar var. Hala yola döktüğümüz kabuklar. Onları takip ediyorum. Öğrenemedim. Öğretemediler. İnat ettim azıcık. Azıcık umursamadım. Yanlış bir yol tutturdum belki ama bırakamadım. Yenildim çoğu zaman ama yansıtmadım. Ben kadarını biliyorsun sanmıştım ama başka benlere ışık tuttun. Yolların bulansın dedim bulanmadı, anıların utansın dedim olmadı... Hala sağda solda istediklerimden izler var. Hala geçmeyen yaralar. Yaralarımı gizledim bir de. Yine çare bulamadım. Yine basit, matematiksel bir örgün var sandım. Yanılmışım. Seçtiklerimi görüyor musun? Tanıdık geldiler mi? Kafanda binbir delik ile yürümek nasıl bir fikrin var mı? Göğsünde sonsuz bir baskı ile nefes almak? Etlerin kemiklerine bir yakın... Bir uzak... Yanılmışım... Hala bilmeden gülüyorsun, hala ahkam kesiyorsun... Zavallı...

1 yorum: