Cumartesi, Kasım 26, 2005

Bayılıyorum, Bitiyorum, Müthiş Bir Haz Alıyorum


Bazıları hala daha zeki olduğumu kabul etmekte zorlanıyorlar...
Kabul edin artık, sizden çok daha zekiyim.
Evet, siz, varlıklar, sizden çok daha zekiyim.
Bu konuda maalesef alçak gönüllü olamayacağım.

Bu kadar basit, bir o kadar da narsist bir durum bu

Bazıları hala daha başarılı olduğumu kabul etmekte zorlanıyorlar...
Kabul edin artık, sizden çok daha başarılıyım.
Evet, siz, fikr-i-sabitler, sizden çok daha başarılıyım.
Bu konuda maalesef tevazu gösteremeyeceğim.

Bazı şeyleri karşılaştırmak, kıyaslamak için bazı şeylere sahip olmak gerekir



Eğer bir kıyaslanmaya maruz kalmıyorsanız,
Ya da bu durumların sayısı az ise
Bilin ki sizin farklı ya da fark yaratabilecek bir yönünüz yok demektir.

Adınız ne kadar fazla telaffuz ediliyorsa,
Ne kadar fazla kıyaslanıyosanız... İşte işin bu kısmına bayılıyorum,
Bırakıyorum onlar beni kıyaslaya, çekiştire, kıskana dursunlar.
Bayılıyorum, bitiyorum, müthiş bir haz alıyorum.

Ben bunları 25 senedir yaşıyorum, ya siz?

Pazartesi, Kasım 21, 2005

Sadece Alıntı


"Ay karanlık, hep karanlık yüzünü bize döner oldu
Bir ihtimal daha vardı, felaket oldu." [1]
"Işık izler karanlığı,
Yok olmaz gölgeler" [7]
"Ve güneş doğdu yıpranmış hayallerime" [3]
"Dalga sesleri vardı gülüşlerde" [4]
"Her şeye rağmen pişman değilim
Ama yine de... Bazen düşündüğümde..." [2]
"Gece üşür, meleklerine seslenir
Sarmaş dolaş arka sokak çocukları" [5]
"Ayaz, vur vuracaksan hiç utanmadan
Ey talih sen de dön döneceksen" [6]


[1] Nazan Öncel, "Gitme Kal Bu Şehirde"
[2] Fatih Erdemci, "Ben Ölmeden Önce"
[3] Öztürk, "Güneş Sensiz Doğacak"
[4] Orhan Atasoy, "Gemiler"
[5] Gökhan Kırdar, "Gece, Melek ve Bizim Çocuklar"
[6] Umay Umay & Mete Özgencil, "Düşmedim Daha"
[7] Şebnem Ferah, "Ay Işığında Saklıdır"

Pazartesi, Kasım 14, 2005

...ve Zaman da Geçip Gidiyor...


Kalplerin duvarlarını delebilmeyi beceremediğimin farkına vardım.
Hoş kendi kalbimin duvarlarının delinmesine de izin vermedim ya!
Ani bir deliş, sonra süzülüş ve işte oradasın. Orada. Yani orada olması gereken kişiden bahsediyorum.
Yeteneksizim aslında bir çok açıdan bakarsak.
Yetenekliyim dediğim açılar bana ait değil zaten. Bazen de ezberleme kabiliyetimin sonucu. Ezberleme ve yansıtabilme.
Yorum katabilme yeteneğim var, var olmasına da... İlkel benliği bile tatmin edemedikten sonra?

Küçük, olabildiğince izole bir dünya yaratmışım kendime.
Başarılı olmuşum.

Yediklerinin bir parçasısın.
Yaptıkların senin eserin.
Sadece emanet olarak kullandığım şeyler var, güneş var ve de ay.
Avutulmaktan bıktım.
Avutmaktan da.
Geç kaldığım tüm duygular, tüm doğrular için hazırım.
Hazırım.

...ve zaman da geçip gidiyor...

Geriye dönüp bazı şeyler pekala değiştirilebilir. Kendi ellerimizle.
Kendi emeğimizle. Fakat utanmamak gerekir.

...ve zaman da geçip gidiyor...

Sadece bazı konularda yenilik gerekli. Yenilik değil de, temeli oturtmak yeterli.

...ve zaman da geçip gidiyor...

Salı, Kasım 08, 2005

Fark

i.
Hala bu uğursuz kuvözde can çekişiyorum
Kanatlarım sığmaz oldu, uçları törpülendi
Ham ruhlar tanır oldum
Gerilimin hat safhada olduğu bir andayım
Kapatmak ve kapatılmak arasındaki fark...

ix.
Organizma olması gerektiği gibi değil
Sabır taşım çatlamaz oldu
Tepkisiz ve huzurluyum
Geç kalmış bir umut bu, tutamam artık
Asmak ve asılmak arasındaki fark...

viii.
Taş üstüne taş dizdiğimin bilincideyim
Sistem hata verir oldu
Muhtaç mıyım değil miyim
Soruları yanıtlayabilir miyim
Katmak ve katılmak arasındaki fark...

0.
Geometrik olarak izole bir bölgedeyim
Türlü evreler işe yaramadı, vazgeçildi
Kabartamayan bir maya gibiyim
Deoksribonükleikasidi olmayan bir virus gibiyim
Çarpmak ve çarpılmak arasındaki fark...

Pazar, Kasım 06, 2005

Bulamaç


"yıllaryılıdertyolundaneilknedesonuncuyumkahrediyorhayatbenisöylemiyorkimsedermanöylezorki
mutluolmamyüreğimdebüyükfermansevdalardandarbeyedimşugönlümesevmededimömrüyarekul
eyledimçekipgittisevilenlergariplerdiezilenlerdünyasizinsevmeyenlerkimbilirbugidişindönüşüolacak
mıahnasılyollarınabakacağımkimbilirufkumdabatangüneşbusabahdoğacakmıkalbennekadardertli olacağımkimbilirbeklemeyetahammülgösterecekbugönlümbeklemeyetahammülgösteriyorbugönlüm
nemalumuzunmudursensizgeçecekömrümbelkidebaşucumdaarzuettiğimölümhangiyakınzamanda
öleceğimkimbilirgülmeyecekbuyüzünedenverdinbanayarabyabirazcıkneşeveryabenibaştanyarat
hepterkettisevdiklerimparamparçadünyambenimsendekaldıümitlerimparamparçadünyambenim
yaktınbağrımdaközleridinlettinacısözleriverdinbuağlargözleritanrımbenibaştanyaratbirakamam senibenyanımdangidemezsinseviyorsanbenimleoturupiçeceksinheranseniyanımdaruhumdaduyuyorum
aşkınlasarhoşumbençılgıncaseviyorumartıkanmamistememayrılığınadınıseninlebulabildimmutluluğun
tadınıheransenicanımdaruhumdaduyuyorumaşkınlasarhoşumbençılgıncaseviyorum"*

* "Ben Acılar Kadınıyım", "Kimbilir", "Baştan Yarat" ve "Taht Kurmuşsun Kalbime" adlı eserlerden örnekler içermektedir

Cumartesi, Kasım 05, 2005

Sen de Bizim Gibi Bir Ürünsün

Sakin durmak için gösterilen çabaların hepsi fevkalade, hepsi akıllara zarar, hepsi kocaman alkışları hak ediyor. Yeter ki büyük adam olasın, eksik olmayasın, varlığın her an bilinsin ve tadılsın. Akıllara zarar derken senin aklını olayların dışında tutmalı, olaylardan korumalı. Kabul et artık, sen de bu bilindik evrimin bir parçasısın, aklını kullanarak bir şey yapamazsın:

"Evrim tabiatın hatasıdır. Akıl onun aynı hatayı yapma ısrarıdır." *1




Sadece kendine verdiğin zararlar, sadece biriktirdiklerin. Sen kalanların tümüsün, sen de bizim gibi bir ürünsün. Zamanında dediklerimi hatırla istersen:

"Ben seni sevduğumi dunyalara bildurdum
Endurdun kaşlaruni babani mi eldurdum
En dereye dereye al dereden taşlari
Geçti bizden sevdaluk al cebumden saçlari" *2

Şimdi artık huzur içinde çırpınmana devam edebilir, sakinleşebilir ve gidebilirsin. İhtiyacın olduğunda basit bir makine gibi aynı bandı baştan çalacağıma emin olabilirsin. Çok basit bir makine gibi. Çok ilkel.

*1 - Stanislaw Lem
*2 - Maçkalı Hasan Tunç

Çarşamba, Kasım 02, 2005

Çekirdek Kavgalar


Basit ve anlık hataların sonucunda ortaya çıkan kimsesiz varlıkların savunmasını yapmaya hazırlıklı olmalıyız. Basit ve anlık hatalardan bahsediyorum çünkü en büyük sorunlar, kavgalar ve çöküşler hep bir anlık karar yahut öfkelerin neticesinde ufuk çizgisinde belirmekte. O ufuk çizgisi daha kızarıp koyulaşmaya başladığında ister istemez bir demir kokusu duyar insan. Demirden bir zar. En basitinden. İki uç arasındaki yaratılış farkı. Çekirdek kavgaların nedeni.

Soy ve sop kavramlarını yalarcasına bitiren, elde ve avuçta benlik bırakmayan kavgalardan bahsediyorum bilmem farkında mısın? Düş değil, gerçeğin ta kendisi. Duvarda asılı olan saatten gelen klişe sesten bile daha gerçek. Bilmem farkında mısın?

Sonbahar mevsimini neden daha fazla sevdiğimi biliyorum. Tarihe şöyle bir baktığında tüm büyük kavgaların bu mevsimde başladığını, tüm ayrılıkların ve tüm karanlıkların bu mevsimde filizlendiğini görebilirsin. Elinden tutan olmadığında insanın bu tür kavgalar içinde ön cephede çarpışması içten bile değil.

Gel bu sonbaharı tarihin yazdığı gibi yaşayalım. Ver elini, bir çekirdek kavga başlatalım. Sen ve ben. Elimizde demirden avuntular. Örnek alabilirsin öncekilerden, etrafımız onlarla dolu. Hazır mısın yaralamaya beni?