Ali: Neden cennet?
Emmi Kurowski: Hmm... Sadece istediğim bir şey.
Yarım yamalak sanmışsın sen bak şimdi
Bırak gel hadi
Yanlış anlamışsın
Ocağı söndürmüşsün
Yıkamamışsın
Bıldırcın yumurtalarını kaynattığımız kabı yıkamamışsın
Kireç kireç üstünde
Yıkanmamışsın
Saçların zamk
Zift
Bulamaç
Gözünde hep değerli belirmiş istediklerin
Oysa değiller
Yalan
Ben dokundum
Ben hissettim
Değerli değiller
Sadece eskiler
Gelmiş
Görmüş
Ve geçirmişler
O kadar!
Şimdi kendine gel hadi
Şimdi kendinle gel hadi
Uzun zamandır laflayamadık
Peynir gemileri
Yüzdüremedik
Koşamadık
Dalak, ciğer ne varsa artık
Patlayıncaya kadar koşamadık
Beyaz plastik çizmeler bul bize de gel
Kirlenelim
Islanalım
Seni yıkayalım
Ölü yıkar gibi
Seni yıkayalım
Pul bul bize
Yollanalım o yerden bu yere
Hayal meyal hatırlıyorum yüzünü
Zaten ne kadarını görebiliyorum
Olması gerektiği gibi
Çoğunu
Şu kafa var ya şu kafa!
O tamamlıyor işte
O ya da bu şekilde
Bir şekilde
Ama yine de gel sen hadi
Otomobiller altında kalan güvercinler gibiyim
Yine de gelmelisin
İki uzun duvar
Sonsuz boylu selvi selvi
Arada dar yol
Asfalt
Otomobiller geliyor, geçiyor
Biz, hep güvercinler
O duvardan bu duvara kışkırtılıyoruz
Otomobiller eziyor haliyle
Gel birlikte ezilelim
Yarım yamalak kalmışsın sen bak şimdi
Bırak gel de ezilelim hadi
Dilin mi kesik ne?
Rüyaların mı siyah beyaz?
Sıkmamışsın
Hala atar bir umut
Kurumasın diye sıkmamışsın
Atar toplar arasında
Sıkılmamışsın
* Giriş diyaloğunu "Angst Essen Seele auf" filminden aldım