Bir sonraki dağın eteklerinde serinleyecek kadar rüzgarın sevdalısı olabileceğimi bildiğimden kan ter içinde çimmemden yakınmıyorum ya...
Gündoğrusundan sersemlemiş dalından ayrı gelincik yaprakları kadar umarsız olduğum zamanların olacağına inandığımdan yaşıyorum ya...
Biliyorum ya bu mevsim bahar ya peşi sıra gelen; ya ben dönüyorum kendi eksenimde ya da ekseriye döndürüyor bir şey beni yerden yere ya...
Haydi bakalım deli fişek...
Bir sonraki basışımda toprağa beni gömmeye gelenlerin sahte suratlarına tükürecek kadar isyanın kurduğu otomatik civcivlerin müdavimi olabileceğimi bildiğimden kem küm içinde tutulmamdan çekinmiyorum ya...
Emzirmeden sağılmış sarıkızın boynundan vazgeçmeyen, bileyinden medet uman kör bıçak kadar acımasız olduğum zamanların olacağına inandığımdan yaşıyorum ya...
Biliyorum ya bu gün yağarsın yağmur ya kısalan günlerden birinde; ya ben sönüyorum kendi ışığımda ya da ekseriye söndürüyor bir şey beni hepten ya...
Haydi bakalım deli fişek...
Salı, Temmuz 28, 2009
Perşembe, Temmuz 16, 2009
ERASE MOI
Çarşamba, Temmuz 15, 2009
Kıvamsızlık
Nah bu kadar delik var ruhumda.
Üfürüyor, üfürüyor, üfürüyor...
Kanımın tadı bile bozuk, tatlandırıcı eklenmiş gibi.
Kıvamsızlık... İki saat arasında akrebin savunmasız olduğu kadar...
Bir çıkış vardı bir zamanlar buralarda bir yerde...
Düdüklüm ötüyor şimdi altımı kısabilirsiniz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)