Perşembe, Mayıs 18, 2006

Bir Gizli Oda Var Bu Koridorlarda


Yüzleri bir bir öne düşürebildiğini, göreceli bir evren yaratıp süslemeyi en sona bırakacağı yerde uygun görünen pırıltıları en baştan bir bir saydığını anlattı bana:

Bak bakalım nasıl olmuş bu ev, bu yuva?
Umduğundan daha fazlası da var aslında.
Bir gizli oda var bu koridorlarda.

Bu tip cümleler ile öne çıkmaya gibi gibi. Basit bir imrendirme oyunu, çok daha basit bir karmaşa planı dedim, geçtim. Günler de çabuk geçiyor zaten.

İki oyuncu gördüğünü akşamları önünde, nasıl hevesle dans ettiklerini, nasıl hevesle yalan söylediklerini anlattı bana:

Şifaen bile olsa inanıyorum sana.
Dediklerimin yarısından fazlası palavra.
Bir gizli oda var bu koridorlarda.

Bu tip cümleler ile üzerime gelmeye yeltendi. Ben tabii güç bela karşı koyabildim, malum yerle yeksan gidişim bitmeyecek. Eskidendi o günler, o mizaç, o çevre... Eskiden.

Büyük bir kutlama yaparken ne kadar melankolik bir tavır takındığını ima etti bakışlarıyla. Bipolar bir kişilik üretebileceğinden bahsetti. Sanki bir marifet, bir yeti imiş gibi tasvir etti bana:

Büyük desem küçükler alınacak sana.
Benden gezegende nadir var aslında.
Bir gizli oda var bu koridorlarda.

Bu tip cümleler ile feveran derecesinde oynatmaya çalıştı beni. Oysa ben hala tekrar eden son diziyi aklımdan geçirmekle meşguldüm: Gizli bir oda var sanırım buralarda, bir gizli oda var bu koridorlarda.

Hiç yorum yok: