Perşembe, Ağustos 26, 2010

Arada Bir Kayıp Gidiyoruz

ONCE IN A WHILE WE JUST SLIP AWAY

Gecenin karanlık olmasından ben sorumlu değilim,
Sen de değilisin,
Biz sorumlu değiliz.

Yıldızlarını göstermek için kararmış belli ki:
Eteğindeki yıldızları.

Üstelik yıldızlar da dağılmış,
Her biri başka bir yerde,
Diğerinden uzak,
Bizim gibi...

Ne sen beni aydınlatıyorsun
Ne ben seni
Arada bir kayıp gidiyoruz,
Sırası gelen kayıp gidiyor...

Dilek tutuyorlar bunun için bazıları
Evet!
Biz ölürken onlar dilek tutuyorlar
Biz sönerken,
Karanlığın parçası olurken,
Solarken...

Sonra...
Sonra...
Büyük bir boşluğun parçaları oluyoruz
Bizim gibi bir sürü parça oluyor.
Kukla oynatıcının parmaklarına bağlı kalıyoruz.
Avunuyoruz...
Yapacak başka bir şey yokmuş gibi avunuyoruz
Çünkü...
Avundukça gün daha hızlı ağarıyor.
Görünmemekle yok olmak arasındaki ızdırabı
Geceye kadar eritiyor. 

Kaymışlığımız,
Yokluğumuz,
Silikliğimiz,
Sönmüşlüğümüz belli olmuyor...

Yahut biz öyle sanıyoruz.
Safa'nın dediği gibi yaklaşmak lazım belki de:
"Halbuki mesele çok basit: İnsan hastalanır ve ölür."

Yahut insanlara özenmemek lazım.
Bilemedim,
Bilemedik.

  
Download now or listen on posterous
Skunk_Anansie_-_Squander.mp3 (8573 KB)
 

 

Posted via email from Burada Başlayan::Burada Biter

Hiç yorum yok: