"Sana ne dediğimi anlıyor musun?
Yoksa bedenimi yine yırtmam mı gerekecek?"
Dün gece de (her gece olduğu gibi)
Ay'ın dolunay olduğunu hayal ettim
Suları siyah olan
Havasında bronşlarıma yarar en ufak bir zerre bile bulunmayan
Bir mekan
Bir dünya
Bir yuva
Hayal ettim
Sahilde yürüyordum
Ayaklarımı yerden çok zor kaldırıyordum yine
Yapış yapış
Zift
Kan
Bulamaç
Bir kafatası gördüm yine
Belli ki bir beşere ait
Benim gibi
Göçenlerden
Hayal ederek yine
Kulağıma dayadım büyük boşluğundan
İster inan ister inanma
Ben yine dalga sesleri duyuyordum
Kulağım giderek ısınıyordu
Nedeni belli
Kemiğin törpülenmemiş kenarları
Derime işliyordu
Hayati sıvım
Kan
Akıyordu yavaş yavaş
Boynumdan aşağı
Soğuk bedenimden aşağı
Isınan bir hat
Yaşıyor muydum hala?
Yaşıyor muyum hala...
Bir mekan
Bir dünya
Bir yuva
Hayal ettim yine
Dünya: Huzursuz bir yuva
Ben...
Göçmeyi beceremeyen
Bir kukla
"Neler yaptığımızı hala hatırlıyor musun?
Bir zamanlar bize çocuk derlerdi..."
1 yorum:
Yorum Gönder